Gülüş Tasarımı ile Uygulanan En Estetik Tedavi Yaklaşımları | DentVita

Estetik Gülüş Tasarımı

gülüş tasarımı

Estetik gülüş tasarımı sayesinde sizde yeni gülümsemenizi tasarlayabilir ve hatta zirkonyum kaplamalar ile kalıcı tedaviye başlamadan yüzünüze en iyi yakışan dijital simülasyonunu önceden görebilirsiniz. Peki bu akıllı gülüş tasarımı nedir, klinik pratiğinde uygulama nasıl yapılıyor, çarpık ve yamuk dişleriniz için tasarladığınız yeni Hollywood gülümsemesi hangi aşamalardan geçiyor, ortalama fiyatları ne kadar klinik hekimlerimiz bu makalede açıklıyor.

Gülüş Tasarımı Nedir?

Gülüş tasarımı; sanatsal olarak daha düzgün ve simetrik, daha beyaz ve doğal görünümlü gülümsemeler yaratan bir diş hekimliği prosedürüdür. Çoğu zaman kişinin isteklerine bağlı olarak kozmetik, diş ve yüz gençleştirme işlemlerini içerir. Kimilerine göre Hollywood beyazı dişlere sahip olmak yeterli iken kimisine göre gerekli tedavi diş eti, dudak estetiği yapılmasını da gerekli kılabilir.

Gülüş Tasarımı Nasıl Yapılır?

Gülüş tasarımı yapılırken göz önünde bulundurulması gereken en önemli unsur kişiye yakışacak en güzel gülüşün belirlenmesi ve oluşturulmasıdır. Bu nedenle gülüş tasarımı doktoru; kliniğe başvuran hastalardan ilk olarak gençlik fotoğraflarını ve beğendikleri gülümseme resimlerini de beraberinde getirmesini ister. Bunun yanında hastanın beklentilerinin tam olarak anlaşılması ve gerçekleştirilebilir olduğunun dikkatlice değerlendirilmesi gerekir. Gülüş tasarımı tedavisi; dijital planlama ile gülümsemenin tasarlandığı ve klinik prosedürler ile gerekli tedavinin yapıldığı iki aşamadan oluşur:

1. Aşama: Dijital Gülüş Tasarımı

Dijital gülüş tasarımı; tedavi öncesinde elde edilmesi planlanan gülüş estetiğinin bilgisayar simulasyonu ile hazırlanarak görselleştirilmesidir. Prosedürün tamamını en başından planlayabilmek için fotoğraf, arşivleme ve ağız içerisini 3 boyutlu inceleme fırsatı sunan alçı model oluşturulması değerlendirme aşamasında altın kuraldır. Bu nedenle ilk olarak hastanın fotoğrafları çekilerek dijital ortama aktarılır.

Ancak, bir kaç fotoğraf her zaman yeterli gelmez! Çünkü gülümseme; bir çok kasın etkileşimi ile oluşan, diş ve dudak mimarisinin farklı farklı pozisyonlarını üreten dinamik ve karmaşık bir harekettir. Bu sebeple hekiminiz bir video kaydı yapılmasınıda isteyebilir.

Dijital ortama aktarılan veriler, özel gülüş tasarım programları kullanılarak işlenir ve diş hekimi; elde edilen fotoğraflar ve modeller üzerinden hareketle bilgisayar ortamında dişlerin şeklini, boyutunu, dizilimini ve rengini düzenler. LVI gülüş kataloğu; tasarım esnasında hastanın diş şekillerinin ve pozisyonlarının görünümünü ve gülümsemesinde oluşturabileceği etkiyi konuşmak için hasta ile birlikte değerlendirilir.

zirkonyum gülüş tasarımı

Program üzerinden aşağıda detaylı olarak bahsettiğimiz çene orta hat çizgisi, diş ve pembe estetik oranları tek tek değerlendirilir. Hasta bir sonraki randevusuna geldiğinde; gülüşünün işlemden sonraki alacağı görüntüyü önceden görme fırsatı yakalar.

Tasarım üzerinde nihai kararınızı verdiğinizde, var olan durumdan hedeflenen görüntüye ulaşana kadar olan tüm işlemleri içeren klinik uygulama aşamasına geçilir.

2. Aşama: Klinik Tedavilerin Yapılması

gülüş tasarımı nasıl yapılır

Bu aşamalar her hastaya göre farklılık göstermekle birlikte pek çok uygulamada şu prosedürler yapılır:

  • Eğer çekilmesi gereken dişler var ise öncelikle bu dişlerin çekilmesi ve cerrahi işlemlerin tamamlanması gerekir.
  • Çarpık dişlerin düzenlenmesi için ortodonti tedavisi uygulanması gerekiyorsa, uzun süreli bir tedavi olacağı için çekimleri takiben diş teli uygulanmalıdır.
  • Eksik dişler için köprü yerine implant yaptırmak isterseniz bu aşamada vidalar cerrahi olarak yerleştirilmelidir.
  • Dişler üzerinde yer alan çürükler; estetik bir dolgu ile restore edilir ve diş eti seviyelerinin ayarlanması için pembe estetik uygulaması yapılır.
  • Tüm dişler yerine kısmi olarak bir tedavi yapılıyorsa, diş beyazlatma işlemi için en uygun zaman dilimi burasıdır. Bu sayede protetik aşama öncesi doğal dişlerin rengi açılmış olur ve renk uyumsuzluğu gibi sorunlar ortadan kalkar.
  • En son aşama ise nihai görünümü sağlayacak olan zirkonyum kron köprü ve lamine diş uygulamaları yapılır. Lamine ve zirkonyum uygulamalarında gülüşü yeniden değerlendirme fırsatı bulabileceğini ara prova aşamaları yer alır. Bu noktalarda kaplamalarınız üzerinde yapılmasını istediğiniz form, renk değişiklikleri var ise hekiminize söyleyebilirsiniz.
  • Gülümseme, diş ve çevre dokuların birleşimi ile oluşan bir eylemdir. Bu nedenle kaplamalarınız takıldıktan sonra dudaklarınıza botoks ve dermal dolgu gibi medikal estetik bir uygulama yaptırarak yeni gülümsemenizin daha fazla ön plana çıkmasını sağlayabilirsiniz.

Gülüş Tasarımı Fiyatları

Gülüş tasarımı uygulamalarında sıklıkla kombine tedaviler uygulanır. Bu nedenle prosedür fiyatları uygulanan tedaviye göre değişir. Pek çok klinik ise tedavi esnasında hazırlanan dijital gülüş tasarımı için ekstra ücret almaz.

güzel gülümseme

Kimlere Gülüş Tasarımı Uygulanabilir?

  • Daha sağlıklı ve genç görünmek isteyen kişiler. Bir gülüş tasarımı yılların izini silebilir ve sağlıklı görünmenizi sağlayabilir.
  • Gülümsediğinde kendisine daha fazla güvenmek isteyen kişiler.
  • Nasıl göründüğünü ve güldüğünü umursayan ve bu sayede ağız ve diş sağlığına yatırım yapmak isteyen kişiler.
  • Kariyer ilerlemesi veya başarı şanslarını artırmak isteyen kişiler. (Yetişkinlerin% 74’ünün gelişmiş bir gülümsemenin daha başarılı bir kariyere olanak sağlayacağını düşündüğü bilinen bir gerçektir.)
  • Fark edilmek ve daha sağlıklı görünmek isteyen kişiler.
  • Diş sağlığına ve genel olarak geleceğine yatırım yapmak isteyen herkes.

Gülüş Estetiği İçin Basit Ama Etkili Yöntemler

  • Bazı gülüş estetiği uygulamaları sadece lamine diş uygulamaları gerektirir.
  • Çarpık dişlerinizi geleneksel ortodonti veya invisalign tedavisi ile kolayca düzeltebilirsiniz.
  • Daha hızlı bir çözüm için bu dişlerinizi lamine diş veya full porselen dişler ile kaplatabilirsiniz. Ancak unutmamanız gereken tek dezavantajı dişlerinizin gelecek olan restorasyon bir miktar şekillendirilecek olması.
  • Kırık veya hasarlı dişleriniz varsa eğer dişlerinizdeki hasarın boyutuna bağlı olarak bu dişlerinizi adeziv sistemler, laminate veneerler veya porselen kronlar ile tedavi ettirmeniz mümkün.
  • Eksik dişlerinizden kaynaklı boşluklar ciddi estetik sorunlar oluşturabilir. Bu boşlukları implantlar veya porselen köprüler ile kolayca kapatabilirsiniz
  • Mevcut dişleriniz arasındaki boşluklar (diastemalar) gülüşünüzü baştan aşağıya değiştirir. Bu boşluklar çok basit olarak yaprak porselen veya kozmetik bonding ile tedavi edilebilmektedir.
  • Eğer diş etleriniz gülme hattına giriyor ve fazla göründüğünü düşünüyorsanız basit bir diş eti estetiği tedavisi ile düzeltebilirsiniz.
  • Eğer dişlerinizin çok sarı veya kötü renkli olduğundan şikayetçi iseniz diş etlerinizin temizlenmesi ve diş beyazlatma işlemleri ile büyüleyici beyazlığa sahip dişlere kavuşabilirsiniz.
  • Derin gülümseme çizgileriniz veya dudaklarınızda dolgunluk kaybı var ise Botox veya dermal dolgu tedavileri ile bunlardan kurtulmanız mümkün.

Sıklıkla Uygulanan Kombine Tedaviler

Bazı tedaviler Antalyadaki kliniğimizde yaptığımız gülüş tasarımı uygulamalarında sıklıkla birlikte kullanılmaktadır.

  • Lamine diş ile birlikte zirkonyum kaplamalar sıklıkla birlikte uygulanır.  Dişler endodontik olarak tedavi edilen dişler gibi zayıf olduğunda veya dişlerde büyük eski restorasyonlar (büyük eski kronlar gibi) mevcut ise dişi kaplamaktan daha iyi bir yol yoktur.
  • Bazen gülümseme bölgesinde dişler eksik olabilir. Bu durumda porselen köprü diş veya zirkonyum köprü gerektirebileceği gibi, eksik dişler implant diş ile yerine koyulabilir.
  • Eksik olan birden fazla ön dişin olduğu durumlar, tamamlanmış bir gülümseme dizaynı yapmak için birden fazla implant diş yapılması veya implant destekli bir protez diş yapılmasını gerektirebilir.
  • Eğer gülümsediğiniz zaman diş etiniz çokça görünüyorsa veya diş etleriniz düzensiz ise diş eti estetiği yapılmasını gerektirebilir.
  • Sadece birkaç dişe restoratif tedavi yapılırsa, gülümseme dizaynı tamamlanmadan önce diş beyazlatma işlemi uygulanır. Bu işlem ile gülüşün geliştirildiğinden ve beyazlatıldığından emin olunur.

Gülüş Estetiği Nasıl Değerlendirilir?

Gülüş estetiği değerlendirilirken kişinin tüm ağız ve çevre dokularının bir arada ele alınması ve tasarım aşamasında kişiye en yakışan gülümseme ve diş tipinin belirlenmesi gerekir.

Bir kişi de üç tür gülümseme deseni vardır.

gülüş çeşitleri

1. Mona Lisa Gülüşü

En yaygın gülümseme şekli olan bu tür; asansöre binerken alt komşunuza selam verirken takındığınız desendir. Ağız köşeleri yana doğru çekilmiştir ve dişler neredeyse görünmez haldedir.

2. Sosyal Gülüş

Sosyal medya hesaplarınızda kullanmış olduğunuz profil resminde bu gülüşü bulmak mümkündür.

Bu türde üst dudak kendiliğinden yada yapmacık olarak düzgün şekilde yukarı doğru çekilir. Daha çok diş etleri fazla görünen bireylerde bu tür gülümseme görülür.

3. Doğal (Karmaşık) Gülüş

Bu tür gülümseme ise içten, doğal bir gülüş şeklidir. Üst dudağın yanında alt dudakta hareket eder ve bu nedenle karmaşık gülüş olarak ta adlandırılır.

Diş hekimi gülüş estetiğini karmaşık gülüş üzerinden değerlendirmelidir. Çünkü diğer türler yapmacık olabileceği için gerçeği yansıtmayabilir.

Şimdi bu gülümsemenin bileşenlerine ve önemli noktalarına göz atalım.

Dudaklar

dudak estetiği

Bazen duvarda asılı olan tablodan ziyade onu çevreleyen çerçeveyi daha çok beğendiğiniz oldu mu?

Yada mükemmel bir tablonun etrafındaki uyumsuz çerçeve yüzünden resmin değersiz göründüğünü?

Söylemek istediğim aslında tam da bu!

Bir tablo için çerçeve ne ise, dişlerimiz içinde dudaklarımız o dur.

Dudaklarımızın şekli, simetrisi ve dolgunluğu gülümseme ifademizi değiştirir. Optimal estetik bir sonuç elde edebilmek için güldüğümüz esnadaki dudak çizgisi her iki dudak köşesine eşit bir eğrilikte uzanmalıdır.

Bu hafif eğri çizginin altında ön planda belirgin olarak görünen üst iki orta keser diş, daha genç ve daha canlı bir görüntü elde edilmesine yardımcı olur.

Genç gülümsemelerde dişler aşınmamıştır ve bu nedenle üst ön dişler; dudaklar arasındaki boşluğun en az %75 ini doldurmalıdır.

Şimdi tuvalimiz ve çerçevemiz hazır olduğuna göre artık resmimizi çizebiliriz.

Gülüş Hattı

gülüş hattı

Gülümseme çizgisi olarakta adlandırılan gülüş hattı, gülümseme esnasında alt dudakların üst kenarı tarafından oluşturulan hafif eğri çizgidir.

Güzel bir gülüş estetiğinde, üst dişler bu hattı takip eder ve diş hekimi gülüş tasarımını bu hatta göre planlar.

Bu kural hiçbir zaman değişmez!

Dişlerinizin rengi, hacmi yada uzunluğu ne olursa olsun bu gülümseme hattı ile uygun ve paralel olmalıdır. Dişlerin boyutu, uzunluğu ve şekli planlanırken sürekli olarak bu hat göz önünde bulundurulur.

Uzun dişler daha güzel görünebilir ancak gülümsediğinizde alt dudak çizginiz bu gülüş hattını geçiyorsa, güzel uzun dişlerinizi kim görebilir ki?

Dişler

diş oranları

Güzel bir gülüş estetiğinin hiç şüphesiz en önemli faktörü dişlerdir.

Etkileyici bir gülümsemede dişler simetrik, beyaz ve düzgün olarak sıralanmış olmalıdır.

Dişler düz bir çizgi üzerinde olmamalı, dudakların oluşturmuş olduğu eğriyi takip etmelidir. Üst dişlerin orta hattı; gülümseme ve yüz hattı orta çizgisi ile aynı hizada olmalıdır.

Ayrıca diş ve dişetleri arasında orantılı bir dağılım olmalı, ne diş etleri nede dişler bu oran dışında fazla yada eksik görünmemelidir.

Peki gülümseme doygunluğu diye birşey duydunuz mu?

Gülümseme doygunluğu için bir sinema yıldızı için yapılan “ekranı dolduruyor” tabiri ile aynı şey aslında.

İdeal bir gülümseme doygunluğu sağlamak için dişler arasında boşluklar olmamalı ve üst dişlerin en uç noktaları gülüş hattını takip ederek, dudak ve yanakları doldurmalıdır.

Arka dişlerin içeride olması, gülümsemenin en arka kısmında siyah bir bölge oluşmasına neden olur. Bu dişlerin, ön dişlerin simetrisine uygun olarak dışa alınması gülümseme doygunluğunu artırır.

Dişler; yüzün aksına uygun olarak doğru açıda yerleşmiş olmalıdır. Gülüş estetiğinin rehber noktası orta keser dişlerdir.

Bu dişlerin doğru açıda ve çizgide hazırlanması, diğer dişlerin doğru açı ve pozisyonun yakalanmasına yardımcı olur.

Gülüş tasarımında dişlerin sıralanmasında da altın oranı kullanıyoruz.

diş ve gülüş estetiği

Dünya üzerindeki yaratılmış her canlıda mevcut olan meşhur altın oranı kullanmayan bir estetik yaklaşım hep eksik kalacaktır.

Hatırlayacak olursak; altın oran; sanatta ve geometride, bir nesneyi meydana getiren parçalar arasında gözlemlenen, estetik ve uyum ahengi açısından insan gözüne en estetik gelen ölçüleri verdiği düşünülen orantıdır.

Dişlerinde uzunluk ve genişlik oranları estetik görünüşünü etkiler. Bir dişin genişliği uzunluğunun maksimum %75i kadar olmalıdır.

Uzun dişler genişlik ve dinamiklik göstergesidir.

Aynı zamanda diğer dişlerin oranlarıda orta keser dişlere uygun bir oranda olmalıdır. Yan keserler daha küçük, kanin dişleri ise daha hacimli ve uzun olmalıdır.

Dişlerin dokusu aşınmış ya da yıpranmış görünmemelidir. Parlak ve iyi makyajlanmış bir diş olduğundan daha uzun yada daha kısa gösterilebilir. Bu tamamen teknisyenin yeteneğine ve sanatsal bakışına bağlıdır.

Dişler kapandığı zaman birbiri ile uyum içerisinde tam olarak örtüşmelidir. Alt ve üst çene dişleri arasında kapanış esnasında boşluklar oluşmamalı ve alt dişlerde üst çene diş çizgisini takip etmelidir.

Diş Eti

Gülümseme esnasında diş etlerinin olması gerekendan fazla görünmemelidir ve dişlerin boyun bölgelerini sıkıca sarmalı ve kurvatür yapısı dişin genişliğine uygun olmalıdır.

Diş etleri de yine aynı şekilde diş eğrisini takip etmeli ve diş eti çizgisi ile üst dudak alt kenarı arasındaki mesafe 4mm en fazla olmamalıdır.

Orta Hat

Yüzün orta hattı belirlenirken, klasik olarak kaşlar arasındaki orta nokta ile üst dudağın orta noktası arasında bir çizgi çekilir ve bu çizgi yüzün orta hattı olarak kabul edilir.

Diş, diş eti ve dudakların orta hattı, yüzün orta hattı üzerinde olmalıdır. Eğer diş hekimi orta hattı bu hat üzerinde konumlandıramıyorsa iki dudak köşesinin ortasını bulmalı ve bu noktaya göre konumlandırılmalıdır.

Gülümseme estetiğinde burunda eğrilikler var ise burun estetiği de değerlendirilmeli, eğer istenmiyorsa güzel gülüş estetiği planlanırken burun faktörü göz önünde bulundurulmalıdır.

Gülüş estetiği değerlendirmesinde yanak koridoru, dudak ve yanak desteği, kesici kenar pozisyonu gibi faktörlerin yanında yaşa, cinsiyete, kişisel alışkanlıklara ve sosyal statüye bağlı olarak değişen daha bir çok faktör vardır.

Diş hekiminiz ile gülüş estetiği üzerine konuşurken, hekiminizin size yakışan gülümsemeyi tespit ederek size sunabilmesi için bu faktörleri ve ulaşmak istediğiniz hedeflerinizi mutlaka belirtin.

Artık güzel gülüş estetiği ne demektir biliyoruz, hemen ayna karşısına geçip bu bilgiler ışığında bence bir değerlendirme yapabilecek kadar bilgimiz var!

O zaman bu değerlendirmeden sonra, gülüş tasarımı nasıl yapılır ona bakalım.

Gülüş Estetiği Neden Önemli?

Bir insanın gülüşü aynı zamanda kartvizitidir. Güzel bir gülümseme; esrarengiz bir mıknatıs gibi, çevresindekileri kendisine çeker ve karşısındakine güven aşılar.

Yeni tanıştığınız yada karşılaştığınız bir kişi ilk olarak gülüşünüze ve gözlerinize odaklanır.

Bunu zaten daha önce de duyduğunuzu biliyorum. Peki, bu gerçekten doğru olabilir mi? Yoksa Fransızların dediği gibi, klişe mi?

Aslında bu nokta diş estetiği ile gülüş estetiğini birbirinden ayırabilmemiz açısından önemli.

Evet, bu doğru.

Rus psikolog Albert Yarbus; 1967 yılında, farklı durumlarda insan gözünün hareketlerini inceleyen araştırması sonucunda insanların dikkatini en çok ağız ve gözlere yoğunlaştırdığını ortaya koydu.

İnsanların bu eğiliminde göz ve ağzın dinamik yani hareketli organlar olmasının etkisinin yanında, gözdeki iris, göz bebeği ve sklera arasındaki; ağızda ise dudak, diş eti ve dişler arasındaki kontrast farkının da etkili olduğu ise son bilimsel çalışmalarla da kanıtlandı.

Yine yapılan bir araştırmada kişilerin;

  • %75’i fotoğraf çektirirken gülümsediğinde kendisinden emin olamadığını;
  • %75’i güzel ve samimi bir gülümesemenin psikolojik olarak diğer bireylere faydalı olacağını;
  • %45’i ilk bakışta karşısındaki kişinin gülümsemesine dikkat ettiğini ve o kişi hakkında fikir sahibi olmasını sağladığını;
  • %65 i ise daha çekici bir gülümsemenin kişiyi daha romantik gösterdiğini belirtmişler.

Peki, sadece karşımızdaki kişiyi mi etkiliyor?

Tabiki de hayır! Zaten en can alıcı nokta da burası:

Gülümseme bir insanı daha çekici yapmasının yanında, bireyin psikolojik özelliklerinin algılanmasında da oldukça etkili.

Ağzın tam ortasında göze çarpan çürük bir diş gibi rahatsız edici olumsuz etkenler, karşıdaki kişinin bireyi farklı algılamasına ve değerlendirmesine sebep olabiliyor.

Gülümseme çekiciliğinin kişiliğe etkisi üzerine yapılan bir araştırmada bu olumsuz faktörlerin kişinin diğer insanlarla etkileşime girmesini, davranışlarını, duygusal istikrarını, zekasını, baskınlığını, kişiliğini ve hatta cinselliğini etkilediği ortaya çıkmış.

Antalya’daki kliniğimizde uyguladığımız gülüş tasarımı uygulamaları sizinde gülümsemenizi geliştirebilir.

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top