Zirkonyum Diş Kaplaması

Zirkonyum diş kaplama, mükemmel estetik ve dayanıklılık sunan, günümüze kadar üretilmiş en iyi sabit protez türüdür.

Zirkonyum diş kaplaması denince hemen aklınıza sadece estetik bir diş kaplaması geliyorsa, en avantajı göz ardı ediyorsunuz demektir.

Bu yüksek performanslı seramiklerin, geleneksel metal destekli porselenler ile elde edilmesi mümkün olmayan çok büyük iki avantajı daha var!

Bana göre en büyük avantajı biyo-uyumluluk ve diğeride zirkonyum kaplama ömrünün, selefi olan porselenlerden çok daha uzun olması.

Zirkonyum diş nasıl yapılıyor da, şeffaf renkli bir seramik metalden daha dayanıklı bir hale gelebiliyor?

Prosedürü ve fiyatlarını detaylı olarak açıkladığımız bu rehber kesinlikle daha kolay karar vermenizi sağlayacak. Tedavi ücretlerini merak ediyorsanız, öncelikle bu makaleyi okumanızı tavsiye ediyoruz. Sonrasında güncel zirkonyum kaplama diş fiyatlarını kolayca öğrenebilirsiniz.

Zirkonyum Diş

Diş hekimliğinde kullanılan zirkonya; saf zirkonyuma itrium oksit ilavesi ile stabilize edilen ve beyaz kristalli olan zirkonyum oksittir. Zirkonyum kaplama dişler; 900-1400 MPa değerinde basınç dayanıklılığına sahip olup, bilinen en sert seramiktir.

Diş hekimliğinde de kullanılan en güçlü materyal olan bu yüksek performanslı seramikler; 1990’lardan bu yana endodontik postlar ve implantlar için de kullanılmaktadır. Materyalin uzun yıllardan beri tıpta kullanılmış olması, güvenirliğini kanıtlamaktadır.

Zirkonyum Diş Kaplama

Zirkonyum diş kaplama, yarı saydam beyaz renkte, ışığı geçirebilen, mükemmel bir estetik ve dayanıklılık sunan, diş etlerinde renklenme ve tat bozukluğuna yol açmayan, diğer kaplamalara oranla daha az alerji reaksiyonu oluşturan sağlıklı bir kaplama türüdür.

Dişlerde meydana gelen hasar parlak bir gülümsemeyi gölgelemekle kalmaz aynı zamanda özgüven kaybına neden olarak iletişimi de zorlaştırır. Bu durumun; kişinin sosyal ve mesleki yaşam üzerinde negatif etkileri olabilir.

Bu nedenle bir diş kaplaması uygulandığı andan itibaren birkaç amacı birden aynı anda yerine getirmelidir:

• Kaplamış olduğu dişi korumalı,
• Çiğneme işlevini geri kazandırmalı,
• Basınca karşı dayanıklı olmalı,
• Estetik bir görünüm sağlamalıdır.

Zirkonyum Diş Modelleri

Monolitik yani yekpare ve yüksek yarı saydam olmak üzere iki tür kaplama vardır. Aşağıdaki resimde zirkonyum diş örnekleri arasındaki fark anlaşılabilmektedir.

Her ikisi de CAD/CAM teknolojisi kullanılarak işlenebilir. Yüksek yarı saydam zirkonyum kaplamalar, dişlerinizde kusursuz bir uyum ve mükemmel bir estetik sağlayabilir.

Monolitik (Yekpare) Zirkonya

Monolitik zirkonyum kaplama tek parça halinde üretilir. Zirkonyanın üstün mekanik özelliklerini tam olarak yansıtan bu çeşidi, yeterince saydam değildir ve opak beyaz rengi nedeniyle yarı saydam zirkonya kadar doğal bir görünüm ve estetik sunamaz.

Çiğneme kuvvetlerine karşı ise oldukça fazla dayanıklıdır, ağız içerisinde kırılması neredeyse imkansızdır.

Özellikle diş gıcırdatma problemi olan hastalarda ve ağzın arka bölgesindeki azı diş bölgelerinde oldukça etkili bir tedavi sağlar.

Eğer azı dişinizin kaplanmaya ihtiyacı varsa ve diş sıkma alışkanlığından dolayı sıklıkla kaplamalarınız zarar görüyorsa sizin için en ideal çözüm monolitik zirkonya olacaktır.

Yarı Saydam Zirkonya

Bu türde ise; zirkonya çekirdek altyapının üzerine ince bir tabaka olarak porselen kaplanır.

Üzerine eklenen porselen sayesinde zirkonyum, doğal dişlerinize tam olarak benzeyen, üstün bir estetik görünüm sunan, dayanıklı bir kaplamaya dönüşür. Üstteki resimde zirkonyum diş örneklerini inceleyebilirsiniz.

Özellikle dişlerdeki ışık geçirgenliğinin estetik açıdan en çok önem kazandığı ön diş restorasyonlarında kullanılır.

Zirkonyum Diş Nasıl Yapılır?

Zirkonyum diş için Antalya’daki kliniğimizde yapacağımız konsültasyon, başarılı bir tedavinin ilk adımıdır.

Tedaviye başlamadan önce bize alışkanlıklarınız, sahip olmak istediğiniz gülüş şekli, beğendiğiniz diş modeli, formu, rengi gibi mümkün olduğu kadar fazla detay vermeniz sizi daha iyi anlamamızı sağlar.

Böylece, prosedürü size özel bir hale getirerek tedavinin sınırlarını, artılarını ve eksilerini yeniden değerlendirme fırsatımız olur.

Mesleki tecrübelerimiz, bu süreçte seçim yapmanız konusunda oldukça yardımcı olacaktır.

Tedavi süresi ortalama 5-8 gündür. Diş sayısı ve vakanın durumu süreyi etkiler.

3 üyeli bir zirkonyum diş için Antalya’daki kliniğimizi; 1. ve 5. günlerde olmak üzere 2 defa ziyaret etmeniz gerekir.

1. Klinik Değerlendirme
   Dişinizi aşındırmadan önce varsa üzerindeki eski kron veya köprüyü sökmemiz gerekir. Dişte çürük yada diş eti probleminiz var ise bu sorunları da tedavi etmeliyiz.
2. Dişin Hazırlanması
   Yeni yapılacak olan restorasyona yer sağlamak amacıyla dişinizin görünen tüm yüzeylerinden bir miktar aşındırmamız gerekiyor. Lokal olarak dişinizi uyuşturacağız ve ağrısız bir tedavi süreci geçireceksiniz.
3. Ölçü ve Model Elde Edilmesi
   Şimdi küçülttüğümüz dişi 3 boyutlu modele aktarmamız gerekiyor. Bunun için komşu ve karşı dişilerler birlikte ağız ölçünüzü alacağız ve bir model elde edeceğiz.
4. Geçici Diş Hazırlanması
   Daimi dişleriniz hazırlanana kadar dişlerinizi termal etkenlerden korumamız gerekli. Bunun için aynı seansta geçici bir kaplama hazırlanır.
5. Laboratuvarda Dişin Hazırlanması
   Kaplamanın laboratuvarda hazırlanması ortalama 5 gün sürer. Bu süreçte dişinizin üzerinde geçici kaplama olacağı için herhangi bir ağrınız olmaz.
6. Uyum Provası
   İlk randevunuzdan 4 yada 5 gün sonra kliniğimizde bir uyum provası yapmamız gerekli.  Bu seansta full estetik zirkonyum porselenlerin rengini ve estetiğini beraber değerlendireceğiz.
   Çünkü renk veya form açısından sizin tam olarak istediğiniz estetikte ve uyumlu olduğundan emin olmamız lazım.
   Küçük değişiklikler aynı gün içerisinde yapılabilir.
7. Dişin Yapıştırılması
   Ve son olarak hazırlanan dişte düzeltme gerekli değilse ya da tamamlanmış ise yeni zirkonyum kaplamanızı yapıştırabiliriz. Bunun için kaplamanın iç yüzeyine ışıkla sertleşen özel bir siman uygulanarak dişinize yapıştırılır.

Zirkonyum Diş Kaplama Zararları ve Avantajları

Hiç bir protez, sağlıklı bir dokunun yerini tutmaz. Bu nedenle diş kaplamaları temel olarak uygulandıkları dişi korumalıdır.

Sağlıklı ve problemsiz bir dişi kaplamak muhakkak dişe zarar verecektir. Ancak kanal tedavisi, büyük çürük ve dolgu gibi nedenlerle zayıflamış bir dişi; dayanıklı bir madde ile kaplamak mutlaka yarar verecek ve ilgili dişi korumuş olacaktır.

Bu sebeple bu kaplamanın zararlarından ziyade minimum olan dezavantajlarından bahsedelim.

Zirkonyum Diş Kaplama Zararları

1. Sağlıklı dişlerin aşındırılması: Hasar görmüş ve büyük dolgulu dişlerin aşındırılıp kaplanarak dayanıklılığının artırılması bir avantaj iken, tamamen sağlıklı dişlerin küçültülmesi dezavantajdır.
2. Sıcak- soğuk hassasiyeti:  Dişlerin üzerindeki mine tabakası aşındırıldığı için, zirkonyum diş kaplama yaptıranlar, tedaviden sonraki ilk bir kaç gün hassasiyet problemleri yaşayabilir.
3. Diş eti problemleri: Diş eti uyumu bozulan kaplamaların birleşim yerlerinde diş eti problemleri görülmesi daha olasıdır.
4. Karşı dişlerin aşınması: Zirkonya çok sert bir madde olduğu için, diş gıcırdatma alışkanlığı olan bireylerde kaplamanın karşısında bulunan doğal diş yüzeylerini aşındırabilir.
5. Bunun yanında monolitik zirkonlarla tam estetik bir kaplama elde edilmesi mümkün değildir. Yarı saydam zirkonlar ise 700-900 MPa gibi, monolitik olanlara nazaran daha düşük dayanıklılığa sahiptir.

Avantajları

• Üstün estetik ve görünüş: Zirkonyanın rengi doğal olarak beyaz olduğu için, zirkon kaplama yaptıranlar üzerine eklenen ince bir tabaka porselen sayesinde kolay bir şekilde dişlerinin geri kalanıyla uyumlu bir renk yakalayabilirler.
• Materyalin yarı saydam yapısı, doğal dişlerinizin saydamlığını taklit eder. Sadece birkaç dişi içeren uygulamalarda sıklıkla diş beyazlatma ile birlikte uygulanarak daha beyaz bir gülümseme elde edebilirsiniz.
• Daha güvenli bir gülümseme: Zirkonyum dişlerde, altyapıda metal kullanılmadığı için diş etindeki ince metal bant görülmez ve diş etlerinde metalik renk yansımasına sebep olmaz.
• Akrilik yada kompozit restorasyonlara göre lekelenmeye karşı daha dayanıklıdırlar.
• % 100 biyolojik olarak uyumludur: Şimdiye kadar zirkonyum alerjisi bildirilmemiştir. Bu da restorasyonun uzun süre ağızda kalmasının güvenli olduğunu kanıtlamaktadır.
• Ayrıca materyalin ısı iletkenlikleri oldukça düşüktür. Diş eti hastalıklarına karşı diğer materyallere göre daha avantajlıdır.
• Olağanüstü sertlik ve dayanıklılık: Zirkonya temel olarak diş hekimliğinde kullanılan en güçlü malzemedir ve aşınmaya karşı son derece dayanıklıdır.
• Monolitik zirkon kaplama, geleneksel metal destekli porselenden en az beş kat daha güçlüdür ve çiğneme, ısırma kuvvetlerini daha iyi tolere eder.
• Zirkonya 1200 MPa gibi olağanüstü bir eğilme mukavemetine sahiptir. (Eğilme mukavemeti, diş kaplamasının tolere ettiği kuvvettir.) Bu sebeple monolitik zirkonlar, metal destekli porselen gibi diğer kaplama materyalleri ile ilgili problemleri olan veya dişlerini gıcırdatan, tırnaklarını ısıran, vb. hastalar için daha iyi bir seçim olabilir.
• Dişinizle iyi bağlanır: Zirkonya restorasyonlar; dişinize iyi yapışır. Bu özelliği sayesinde kaplamanız uzun süre ağzınızda kalabilir.
• Metal içermez: Birçok insan daha önceleri, mükemmel fiziksel özellikleri nedeniyle altın kronları tercih ederdi. Ancak, artık insanlar doğal bir gülümsemeye sahip olarak genç ve bakımlı görünmek istiyorlar.
• Ayrıca metal alerjisi olan bireylerde de zirkonyum kaplama güvenle kullanılabilir.

Zirkonyum mu Porselen mi?

Yeni yaptıracağınız kaplamanızı seçerken klinikte en sık karşılaştığım soru “sizce zirkonyum mu porselen mi” sorusu oluyor.

Bu nedenle tüm özelliklerini tek bir tabloda toplayarak, belirli başlıklar altında karşılıklı bir değerlendirme yapmak istedim.

Zirkonun bariz üstünlüğü sanırım gözünüzden kaçmamıştır.

Zirkonyum diş ile porselen arasındaki farklardan en belirgini; bu materyalin geleneksel porselenlerin sahip olmadığı, oldukça yüksek bir biyouyumluluğa sahip olmasıdır.

Özellikle diş eti problemi yaşayan bireylerde zirkonyum, ağız sağlığını korumaya daha fazla yardımcı olur.

Dayanıklılık açısından baktığımız zaman ise klinikte bu karşılaştırmayı yaparken sıklıkla demir ile çelik örneğini veririm.

Çelik belirli bir dirençten sonra eğilmeden direk kırılırken, demir bükülebilir.

Tıp kı porselen ile zirkonya gibi.

Özellike bir kaç dişin yan yana eksik olduğu uzun köprülerde, yarı saydam zirkonyum kaplama kullanılması uygun olmayabilir.

Bunun sebebi, bu şekilde uzun diş köprülerinde alttaki zirkonyum altyapının, dayanıklılık özelliklerini gösterebilmesi için gerekli olan kalınlığa ulaşamamasından kaynaklıdır.

Metal destekli porselenler bu vakalarda daha başarılı olarak tedavi sağlayabilirler.

Monolitik zirkonlar ise biraz daha yüksek maliyetlidir ve her vakada kolayca tercih edilemeyebilir.

Her iki kaplama türüde destek diş oldukça iyi şekilde bağlanır. Ancak zirkonya biraz daha fazla.

Porselen dişlerde görülebilen % 6 -18 arasında görülebilen metal alerjisi, zirkonyumda görülmez. Bu sebeple alerjik hastalarda güvenle kullanılabilir.

Estetik açıdan zirkonyum mu porselen mi diye bakacak olursak cevap çok net:

Zirkonyum kaplamalar ile elde edilen estetiğin, metal destekli bir porselen ile elde edilmesi neredeyse imkansızdır.

Bir bakışta zirkonyum mu porselen mi:

Zirkonyum Diş ile Porselen Diş Arasındaki Fark

Özellik	Zirkonyum Diş	Porselen Diş
Biyo-uyumluluk	Mükemmel	Orta
Estetik	Mükemmel	İyi
Çiğneme Dayanıklılığı	Mükemmel	Mükemmel
Tutuculuk	Çok iyi	Çok iyi
Renk Özellikleri	Mükemmel, ışık geçirgen	Çok iyi, mat
Metal Alerjisi	Yok	7-17%

SSS