Diş kaplamaları; çatlamış, zayıflamış ya da kırılmış bir dişi korumakla birlikte çiğneme fonksiyonunu desteklemek amacıyla tercih edilir. Hasar gören tüm dişlerin kaplanması gerekmemekle birlikte, zirkonyum ve porselen kaplama diş yaptıranlar tedavi öncesi ve sonrası bazı hususlara dikkat etmelidirler.
Diş Kaplaması Öncesi Göz Önünde Bulundurulması Gerekenler
- Tüm diş çürükleri kaplama gerektirmez: Dişler üzerindeki küçük çaplı çürükler için genel olarak kaplama yapılması gerekmez. Bu gibi durumlarda başka bir restoratif diş hekimliği formu olan dolgu tedavisi tercih edilir. Bazı durumlarda ise çürükler, diş köklerine kadar ilerlemiş olabilir. Bu durumda ise savunmasız olan dişleri desteklemek amacıyla kaplama yapılmadan önce kanal tedavisi yapılır. Kaplamanın gerekli olup olmadığını belirlemek için dişin yapısal durumuna bakılır. Enfekte olan kökler ve büyük çaplı çürükler, bir dişin yapısını çok daha hızlı ve ciddi bir şekilde bozar. Bu durumda ise büyük olasılıkla kaplamaya ihtiyaç duyulur. Daha hafif olan diş çürüğü vakalarında ise tipik olarak dolgu tedavisi yeterli olacaktır.
- Dolgudan sonra da kaplama gerekebilir: Küçük çaplı çürükler ve boşluklar için dolgu uygulaması en iyi çözüm yöntemidir. Ancak bu uygulama, gelecekte kaplama ihtiyacını tamamen ortadan kaldırmaz. Boşluk ya da çürükler, dolgu uygulamasından sonra bile diş yapısını tehlikeye atabilir.
- Kaplama yapılmasının tek nedeni diş çürümesi değildir: Aşırı orandaki boşluklar ve çürükler, diş hekiminin kaplama önermesinin sadece birkaç nedenidir. Kaplama yapılmasının diğer nedenleri arasında ise şunlar bulunur:
- Kozmetik nedenler: Diş hekimi, rengi değişmiş ya da lekeli olan dişlere, komşu dişlerle daha iyi bir şekilde uyum sağlamaları için kaplama yapılmasını önerebilir. Zirkonyum kaplama yaptıranlar, metal destekli porselen diş tercih edenlere nazaran daha estetik sonuçlar elde eder.
- İmplantlar: Kaplamalar, implantlar için harika bir şekilde kapak işlevi görebilir.
- Diş köprüleri ya da takma dişler: Protez dişleri, diş köprüsüne ya da takma dişlere tam manasıyla tutturmak için kaplamalar tercih edilebilir.
- Hiçbir kaplama türü ömür boyu dayanmaz: Dişler gibi kaplamaların ömrü de onlara ne kadar iyi bakıldığına bağlı olacaktır. Kaplamaların ömrünü uzatmak için diş sıkması sorunu için koruyucu diş ekipmanları takılmalıdır ve yapışkan ya da sert yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Her gün en az iki defa dişler fırçalanmalı ve diş ipi mutlaka kullanılmalıdır. Bu gibi sağlıklı ağız hijyeni alışkanlıkları ihmal edilirse kaplamaların altında bakteriler birikir ve dişler yeniden zayıflar.
- Tek bir seansta kaplama takılabilir: Geçmiş yıllarda kaplamaların takılması birkaç seans sürmekteydi. Ancak günümüzde kaplamalar, tek bir seansta rahatlıkla takılmaktadır. Bu husus, yoğun programı olan kişiler için oldukça önem arz eder.
Kaplama Diş Yaptıranlar Sonrası Nelere Dikkat Etmeli
Kaplama diş sonrası iyileşme süreci genel olarak birkaç gün kadar sürecektir. Bu süreçte vücut, uygulama ile alakalı tahriş ve iltihaptan kurtulacaktır. Hastalar, uygulamadan sonra geçici olarak hassasiyet, rahatsızlık ya da ağrı gibi durumları yaşayabilirler. Tüm bunlarla beraber kaplama diş sonrası dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:
- Anesteziden Kaynaklı Uyuşma: Kaplama prosedürü esnasında lokal anestezi kullanılmışsa, uygulamadan sonraki birkaç saat süresince ağız içerisinde uyuşmalar mevcut olabilir. Bu süre zarfında hastaların birçoğu ısı ya da ağrı gibi uyarıları hissedemedikleri için bilmeden ağız içine zarar verebilirler. Bundan dolayı bu süre içinde sıcak sıvılar içmekten ya da sert cisimleri çiğnemekten kaçınmak gerekir. Bununla birlikte uygulamadan kısa bir süre sonra özellikle de alt çene bölgesinde bir miktar morarma ya da iltihaplanma olabilir. Bu olumsuz durumlar, birkaç gün içerisinde hiçbir şekilde tedaviye gerek kalmadan kendiliğinden kaybolacaktır.
- Ağrı, Rahatsızlık ve Hassasiyet: Birçok hasta, kaplama prosedürünü takiben kaplama yapılan bölgede bir miktar ağrı ya da minimal düzeyde rahatsızlık gibi durumlar yaşayabilirler. Bu durum, genel olarak herhangi bir tedavi uygulanmadan birkaç gün ya da birkaç hafta içerisinde düzelir. Bununla beraber kaplamaların takılmasından sonra çevredeki diş etlerinde de bir miktar hassasiyet durumu ortaya çıkabilir. Bu gibi rahatsızlıklar ile birlikte ağrıyı azaltmak, hastaların daha rahat hissetmesini sağlamak için diş hekimi, ağrı kesiciler ve topikal anestezik jeller önerebilir. Hassasiyet ya da ağrı durumu, birkaç haftadan fazla sürerse ya da şiddetliyse, diş hekimine başvurmak gerekir.
- Geçici Kaplamaların Bakımı: Geçici kaplamalar, kalıcı kaplamalardan çok daha kırılgan olduğundan dolayı travmatik durumları önlemek için özel dikkat gerekir. Genel olarak hastalar, normal bir şekilde dişlerini kullanabilirler ve fırçalamaya devam edebilirler. Bununla birlikte geçici kaplamaların zarar görmemesi için şu önerilere dikkat etmeleri gerekir:
- Geçici kaplamaları yerinden çıkarabilecek yapışkan ya da sakız gibi çiğnenebilir yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
- Kaplamalara zarar vereceğinden sert gıdalar tüketilmemelidir.
- Bir süre boyunca çiğneme eylemi, karşı dişler ile yapılmalıdır.
- Geçici kaplamalar varken diş ipi kullanmaktan kaçınılmalıdır. Düzensiz olan kaplama kenarları diş etlerinizi tahriş edebilir.
- İyileşme Sırasında Diyet ve Ağız Bakımı Önerileri: Kalıcı kaplamalar takıldığında ve anesteziklerin uyuşma etkisi bittiği zaman hastalar, normal bir şekilde herhangi bir yiyecek tüketebilirler. Bununla birlikte kalıcı kaplama prosedürünü izleyen ilk 24 saat içerisinde yapışkan gıdalardan kaçınmak iyi olacaktır. Hastalar ilk etapta sert, yapışkan ya da sakız gibi çiğnenebilir yiyeceklerden uzak durmalıdır. Ancak bir süre sonra bu tür yiyeceklere yavaş bir şekilde başlanabilir. Sağlıklı bir ağız bakımı, yaşam boyunca uygulanmaya devam edilmelidir. Kaplamaların, özellikle de dayanak dişlerin, diş eti hattı boyunca çürümeye karşı son derece hassas olduğunun farkında olunmalıdır. Bu sebeple gün içerisinde en az iki defa dişler, florür içerikli diş macunu ile fırçalanmalı ve her gün dikkatli bir şekilde diş ipi kullanılmalıdır.